biŞantiye

2019 Yılında Mimarlık ve Tasarım Üzerine Çıkan 6 Kitap

31.10.2019
290
2019 Yılında Mimarlık ve Tasarım Üzerine Çıkan 6  Kitap

 

Mimarlık, iç mimarlık, tasarım öğrencilerinin, akademisyenlerin, mimarların, tasarımcıların ilgisini çekeceğini düşündüğüm özenli bir seçki yapmaya çalıştım… Hem kültürel hem de akademik gelişime katkı sağlamasını umduğumuz nitelikli kitapların sayısının artması ümidiyle. Keyifli okumalar diliyorum…

 

Tanıtım metninden:

Mimarlık maddeyi dile getirmek için madde üzerinde çalışır. Madde dilsizdir, inatçılığını kırmak mimarlığın işidir. Maddiliğin yorumlanması Vitruvius’dan bu yana çok değişti. Bu çalışmasında Antoine Picon maddilikten kalkarak yeni bir mimarlık tarihi yazmaya hazırlanıyor.

“Mimarlık son derece maddi bir sanattır. Ahşap, tuğla, taş, beton ya da çelik kütleleri üzerinde çalışır.”

“Mimarlık nerede yer alır? Mimarlık maddenin yanında yer alır, ama dile varacak yolun üstünde anlatımının yanında da yer alır, doldurulması imkânsız bir mesafe vardır mimarlıkla anlatım arasında, mimarlık anlatımdan ayrıdır.”

 

Tanıtım metninden:

Nafi Çil, “yaratıcı süreç” kavramını, sanki “hiçbir şeyi atlamamalıyım” kaygısı taşıyormuşçasına çok geniş bir perspektifte ortaya koyduğu kitapta, “Sanatçı kimdir? Sanat etkinliği nedir? Estetik değer nedir? Her sanat eseri bir yaratma mıdır? Estetik kuralların mimari yaratmalardaki yeri nedir? Mimarlık deyince neden söz ediyoruz? Hangi yapıyı mimari bir eser olarak ele alıyoruz?” gibi çok sayıda sorunun yanıtı veriyor.

Nafi Çil’in, eserlerinin ve mimari yapıtlarının seçkin örneklerinin de yer aldığı Mimarlık, Plastik Sanatlar, Yaratıcı Süreç’te ortaya koyduğu düşünce ve görüşlerden öne çıkan bazı satır başları şöyle: “Yaratma cesareti içindeki insan, tercihiyle insandır. Ve biz biliyoruz ki, bütün insan eylemleri değerler tarafından yönetilmektedir. Yaratıcı insan eylemleri de bir amacı, bir anlamı gerçekleştirmeye, bir hedefe varmaya çalışır. İnsanın işine kendisini vermesi ya da verememesi elle tutulur bir fenomendir…”

“Benim için mimari, insan varlığının her boyutta ilerlemesinin ve gelişmesinin serüvenidir. Çünkü mimarlık, evrim süreci içindeki insanın, plastik sanatlar alanında estetik varlık alanı içinde yetiştikten sonra hakiki ‘var-oluş’u için verdiği bir savaş alanıdır… “

 

Tanıtım metninden:

Kitabın yazarı Iain Jackson’ın kitaba ilişkin görüşleri şöyle: “Mimarlık Okulunda Hayatta Kalma Kılavuzu, hem kendinizi daha etkili biçimde ifade etmenize hem de tasarımlarınızı daha dikkate değer ve doğru biçimde sunmanıza yardımcı olacaktır. Her bir sayfa, mimarlığın temel bilgilerine ilişkin önemli tavsiyeler içerir. Burada verilen ipuçlarını, ilkeleri ve rehber olma niteliği taşıyan bilgileri tasarımlarınızı daha etkin kılmak için kullanın. Basit çizim hatalarının ve dikkatsizliklerin iyi tasarımların niteliğini düşürmesine izin vermeyin. Kitabın en önemli amacı, tasarım çalışmalarınızda sizlere yardımcı olmak ve düşüncelerinizi karşı tarafa doğru aktarabilmek için ihtiyaç duyacağınız becerileri geliştirmektir.”

 

Tanıtım metninden:

Türkiye’deki mimarlık okullarının proje atölyelerinde yapılan çalışmaların çeşitli ortamlarda paylaşılması, bu konuda çalışan akademisyenlerin ve öğrencilerin birbirlerini takip edebilmesi, tecrübelerini paylaşabilmesi açısından büyük önem arz ettiğini düşünen Öztürk’ün, kitap üzerine görüşleri şöyle:
“ Mimari tasarım stüdyoları, mimarlık eğitiminin en önemli parçasını oluşturmakta ve mimarlık öğrencisinin tasarlama zihnini kurgulamaktadır. Bu derleme kitabın oluşum amacı da mimarlık eğitiminde farklı üniversitelerin, farklı bakış açılarını ortama sunmak için yazılı bir iletişim materyali yaratmaktır. Bu kitapta yer alan Üniversite ve tasarım stüdyosu seçimleri, zaman içerisinde çalışmalarını takip edebildiğim ve tasarım ortamlarında öncü çalışmalar olduğuna inandığım akademisyenlerin, davet edilmesi ile oluşmuştur. ‘Mimarlık yapı yapmanın ötesinde düşüncenin inşa edilmesidir.” Mimarlık ortamında yapılan, birçok değerli stüdyo çalışmasının gelecekte de paylaşılması dileğiyle…”

 

Tanıtım metninden:

Prof.Dr. Zeynep Ahunbay, yeni kitabı Kültür Mirasını Koruma İlke ve Teknikleri’nde, çağdaş koruma uygulamalarını yönlendirmek için geliştirilen uluslararası ilkeleri, yaklaşımları irdelerken; bir yandan da oluşturulması gereken bilimsel altyapıyı açıklamaya çalışıyor.

Zeynep Ahunbay, seçtiği ulusal ve uluslararası örneklerle, tarihi yapıları tanımaya, hastalıklarını teşhise ve koruma ilkelerine dayalı doğru seçimler yapmaya yardımcı olacak bilgiler paylaştığı kitabı hazırlama gerekçesini şöyle özetliyor:

“Ülkemizin zengin kültür mirasının korunması için adeta bir seferberlik yaşanıyor. Devletin sorumlu kuruluşları yanında, belediyeler, sivil toplum örgütleri kültür varlıklarının korunmasına kaynak sağlamaktalar. Halkın kültür mirasına sahip çıkması, korumayla ilgilenmesi, gönüllü, bilinçli çabalar yürütülmesi olumlu gelişmeler. Dileğimiz, iyi niyetle girişilen onarımların bilgiyle desteklenmesi, vasıflı ekiplerce özen ve sabırla yürütülerek, başarılı sonuçlar elde edilmesidir.

Restorasyon, basmakalıp bilgilerle, sıradan işçilikle yapılan basit bir tamir işi değildir. Başarıya ulaşmak için sistematik bilgiye, analitik gözlem yetisine sahip disiplinlerarası ekiplerle çalışılmalıdır. Koruma eyleminin aşamalarının planlanması, uygulamaların yönetimi ve izlenmesi mesleki deneyim ve birikim gerektirmektedir. Nasıl anatomi bilmeyen bir hekime insanları ameliyat etme yetkisi verilmiyorsa, tarihi yerleşmenin katmanları, bileşenleri hakkında bilgi sahibi olmayan, geleneksel yapı malzemelerini, tekniklerini, tarihi yapı tiplerini, taşıyıcı sistemleri tanımayan, karşısındaki tarihi yapıyı okuyamayan bir mimar veya mühendise de kültür mirası emanet edilmemelidir.

Kültür mirasını koruma, bilgi ve deneyim gerektiren bir konudur. Genç mimar ve mühendislerin alanda karşılaşacakları sorunlara hazırlanmaları, konuları bilimsel yöntemlerle inceleme ve eleştirel bir bakışla değerlendirme yetisi kazanmaları önemlidir. Seçeneklerin titizlikle irdelenmesi ve değerlendirilmesi alışkanlığı edinilmelidir. Bilgi, sabır, özen ve sevgiyle yaklaşılması ve incelenmesi gereken kültür varlıklarını koruma alanına yönelen gençlere başarılar diliyorum.”

 

 

 

 

 

BİR YORUM YAZIN

ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.

2019-2023 biŞantiye | Tüm hakları saklıdır.