Doğadaki Milyonlarca İnşaat 1 (Ağaçlar ve Binalar)

Her yıl doğada milyonlarca yapı inşa edilmektedir. Bunların mimarları ve mühendisleri insanlar değiller. Kimi zaman bir örümcek ağ örer (köprü), kimi zaman bir kunduz yuva yapar (baraj) ve sayamadığımız milyonlarca mühendislik harikası yapı inşa edilir. Doğadaki Milyonlarca Yapı yazımın ilk adımında ağaçlar ve binaları ele alacağım.
Ağaçlar 3 bölümden oluşmaktadır Kök , Gövde ve Yapraklar. Binalarımızı da 3 bölge şeklinde ele alacağım Temel, Taşıyıcı Sistemler ve Tesisat sistemleri.
1. Kök ve Temel
Kökün görevi, bitkiyi toprağa bağlamak, topraktan su ve su içerisinde erimiş halde bulunan tuzları emerek gövdeye iletmektir. Temellerde benzer şekilde yapıların yükünü yere aktarmasını ve tutunmasını sağlamaktır. Bitkiler 3 çeşit köke sahiplerdir bunlar kazık kök, saçak kök ve her ikisini de içeren kök çeşididir. Kazık kökleri kazık temellerle saçak kökleri ise radye temelle bağdaştırabiliriz
- Kazık kök diğer kök çeşitlerine göre daha derine inmektedir. Bitkinin hem toprağa tutunmasını arttırmakta hem de besine ulaşmasını sağlamaktadır. Bu kök çeşidini kazık temele benzetebiliriz. Kazık temelde zeminin kötü olduğu yerlerde kullanılır ve derin temel çeşididir.
- Saçak kök sisteminde ana kök fazla gelişmediğinden gövdenin tabanından gelişen yan köklerle yaklaşık aynı kalınlıktadır. Çimen gibi otsu bitkilerdeki saçak kökler, bitkiyi toprağa sıkıca bağlar. Bu kök çeşidini ise radye temele benzetebiliriz. Radye temel yapının tüm temas yüzeyini kuşatan ve yapısal yükleri yüzeye yakın zeminlere aktaran yüzeysel temeldir.
2. Gövde ve Taşıyıcı Sistemler
- Gövdenin birçok görevi vardır bunlardan bazıları şunlar; Bitkiyi dik tutarak; yaprak, çiçek ve meyveleri taşır. Ana gövde ve gövdeden çıkan dallardan oluşur. Bunuda yapıdaki kolon-kiriş (çerçeve) sistemine benzetebiliriz. bitkiler büyümesi esnasında yeni dallar daha ince çıkar üzerinde bulunan yük arttıkça ise kalınlaşır. Yapılarda ise kolonda daralma dediğimiz olay tam olarak budur yük azaldıkça taşıyıcı elemanın kesit alanı da azalmaktadır.
- Ağaçlar lifli, heterojen, anizotrop yapıya sahiplerdir. Gövdenin düşeyde yük taşıdığı yerlerde liflerde düşeydir kolonlara benzetebiliriz. kolonlarda düşeydeki yük yoğunlukları fazladır ve düşey donatıları da fazladır.
3. Yapraklar ve Tesisat Sistemleri
Ağaçlar su ve besin aktarımını kılcallık , kök basıncı ve kohezyonla sağlamaktadır. Kökten aldığı su, besin ve inorganik maddeleri her hücresine yayan ağaçlar her zerresine bu maddeleri yaymaktadır. Bizlerde binalarımızın su ,kalorifer ve pis su gibi tesisatlarımızda benzer mantığı kullanmaktayız. Ağaçlar köklerinden aldıkları suyu neredeyse hiçbir enerji kullanmadan yapraklarına kadar ulaştırırken bizler hidrofor gibi sistemlerle pompalamaktayız. Siz ağacın her neresinden keserseniz kesin bir suya rastlayabilirsiniz ama binalarda çok daha basitleşmiş bu sistemde böyle birşeye rastlayamazsınız.
Yazımın sonunda şuna değinmek istiyorum biz insanlar yaptığımızı her mühendislik çalışmasında doğadan esinleniyoruz. Teknoloji bu kadar ilerlemesine rağmen birçok hatalar yapıyoruz bir tesisatın su kaçırması çok olağan birşey değilmi. peki şu soruyu soruyorum size hiç su kaçıran bir ağaç gördünüz mü? Veya her bir arı hiç bir projeye bakmadan sürekli olarak aynı peteği yapabilirmi? neden kunduzlar evlerine kaçak kat çıkmıyorlar peki?
Sizce de daha sayamadığımız milyonlarca kusursuz işleyen olay örgüsüne hakim sonsuz ilim ve kudret sahibi yok mu?