biŞantiye

Mimar Sinan’ın 432. Ölüm Yıldönümü Anısına…

Mimar Sinan’ın 432. Ölüm Yıldönümü Anısına…

                Mimar  Sinan’ı Tanıyalım;
Mimar Sinan veya Koca Mimar Sinan  Ağa (Sinaneddin Yusuf- Abdulmennan  oğlu Sinan) Osmanlı baş mimarı ve inşaat  mühendisidir. Osmanlı padişahları I. Süleyman,  II. Selim ve III. Murat dönemlerinde baş mimar olarak görev yapan Mimar Sinan,  yapıtlarıyla geçmişte ve günümüzde dünyaca ismini duyurmuştur. Başyapıtı, ‘’ustalık eserim’’ dediği  Selimiye Camisi’dir. Sinaneddin Yusuf, Kayseri’nin Ağırnas  köyünde doğmuştur. 1511’de Yavuz Sultan  Selim  zamanında devşirme olarak İstanbul’a  gelmiş yeniçeri ocağına alınmıştır.

 

 

 

 

 

“Ustalık eserim” dediği Selimiye Camii gerek Mimar Sinan’ın gerek Osmanlı mimarisinin en önemli yapıtlarından biridir.

 

         Yeniçerilik Dönemi;

         Abdulmennan oğlu Sinan, mimar olarak Yavuz Sultan Selim’in Mısır seferine katıldı. 1521 yılında Kanuni Sultan Süleyman’ın Belgrad Seferine Yeniçeri olarak katıldı. 1522’de Rodos seferine ve Belgrad Seferine Atlı Sekban olarak katılıp, 1526 Mohaç Meydan Muharebesi’nden sonra gösterdiği yararlıklar sebebiyle takdir edilerek Acemi Oğlanlar Yayabaşılığına terfi ettirildi. Sonraları Zemberekçibaşı ve Başteknisyen oldu.

1533 yılında Kanuni Sultan Süleyman’ın İran Seferi sırasında Van Gölü’nde karşı  sahile gitmek için Mimar Sinan iki haftada üç adet kadırga yapıp donatarak büyük itibar kazandı. İran Seferinden dönüşte, Yeniçeri Ocağı’nda itibarı yüksek olan Haseskilik rütbesi verildi. Bu rütbeyle, 1537 Korfu, Pulya ve 1538 Moldavya seferlerine katıldı. 1538 yılındaki Karaboğdan Seferinde ordunun Prut Nehri’ni geçmesi için köprü gerekmiş bataklık alanda günlerce uğraşılmasına karşın köprü kurulamamış görev Kanuni’nin veziri Damat Çelebi Lütfi Paşa’nın emriyle Mimar Sinan’a verilmiştir.

Köprünün yapımından sonra Abdulmennan oğlu Sinan 17 yıllık yeniçerilik hayatından sonra 49 yaşında Başmimarlık görevine atanmıştır.

             Başmimarlık Dönemi;

         1538 yılında Hassa başmimarı olan Sinan, baş mimarlık görevini I. Süleyman, II. Selim ve III. Murat zamanında 50 yıl süre ile yapmıştır. Mimar Sinan’ın Mimarbaşılığa getirilmeden evvel yaptığı üç eser dikkat çekicidir. Bunlar:

 

Halep’te Husreviye Külliyesi’nde, tek kubbeli cami tarzı ile, bu kubbenin köşelerine birer kubbe  ilave edilerek yan mekânlı cami tarzı birleştirilmiş  ve böylece Osmanlı mimarlarının İznik ve Bursa’daki eserlerine uyulmuştur. Külliyede ayrıca,  avlu, medrese,hamam, imaret ve misafirhane gibi  kısımlar bulunmaktadır.

 

 

 

 

 

Gebze’de Çoban Mustafa Paşa Külliyesin’de renkli taş kakmalar ve  süslemeler görülür. Külliyede cami, türbe ve diğer  unsurlar ahenkli bir tarzda yerleştirilmiştir.

 

 

 

 

   

 

 

Mimar Sinan’ın İstanbul’daki ilk eseri olan Haseki Külliyesi, devrindeki bütün mimari unsurları taşımaktadır. Cami, medrese, sübyan mektebi,  imaret, darüşşifa ve çeşmeden oluşan külliyede cami, diğer kısımlardan tamamen ayrıdır.

 

 

 

Mimar Sinan’ın Mimarbaşı olduktan sonra verdiği üç büyük eser, onun sanatının gelişmesini gösteren basamaklardır. Bunların ilki İstanbul’daki Şehzade Camii ve külliyesidir. Dört yarım kubbenin ortasında merkezi bir kubbe tarzında inşa edilen Şehzade Camii, daha sonra yapılan bütün camilere örnek teşkil etmiştir.Çıraklık eseri olan Şehzade Camii ve külliyesini, Kanuni Sultan Süleyman’ın oğlu için yapılmıştı.

 

 

 

 

 

 

 

Süleymaniye Camii , Mimar Sinan’ın İstanbul’daki en muhteşem eseridir. Kendi tabiriyle kalfalık döneminde, 1550-1557 yılları arasında yapılmıştır.Türkler için Süleymaniye bir cami olmaktan çok kurumlaşmış bir sosyal düşünce, bütün bir tarihi özümseyen bir imgedir. Roma’da San Pietro, Paris’te Noter Dame ve Londra’da Saint Paul gibi, Süleymaniye Külliyesi de kent imgesi ile bütünleşmiştir. İmparatorluğun en simgesel yapısı, peyzaj içindeki konumu ile kentin en güzel siluetinin öğesidir. Süleymaniye’nin eşsiz görselliği ile kent siluetine egemen oluşu Haliç’ten, Boğaz’dan ve Marmara’dan görülebilir.

 

 

 

 

Mimar Sinan’ın en büyük eseri ise, 86 yaşında yaptığı ve “ustalık eserim” diye takdim ettiği, Edirne’deki Selimiye Camiidir (1575).

 

 

 

 

 

 

Mimar Sinan, Mimarbaşı olduğu sürece  birbirinden çok değişik konularla uğraştı. Zaman zaman eskileri restore etti. Bu konudaki en büyük çabalarını Ayasofya için harcadı. 1573’te Ayasofya’nın kubbesini onararak çevresine, takviyeli duvarlar yaptı ve eserin bu günlere sağlam olarak gelmesini sağladı. Eski eserlerle abidelerin yakınına yapılan ve onların görünümlerini bozan yapıların yıkılması da onun görevleri arasındaydı. Bu sebeplerle Zeyrek Camii ve Rumeli Hisarı civarına yapılan bazı ev ve dükkânların yıkımını sağladı.

 

 

Fatih İlçesinde Mimar Sinan tarafından yapılan en çarpıcı örnek Edirnekapı’daki Mihrimah Sultan Külliyesidir.Cami, medrese, hamam ve sıbyan mektebindenOluşan külliyenin merkezi olan cami, Sinan’ın en cesur strüktürünü yansıtır. Edirnekapı suruna bitişik olan bu külliyenin cami formu, Sinan yapıları arasında en çok taklit edilen eserlerden biridir.Günün her saatteki ışığında değişik görünüşler sunan Edirnekapı Mihrimah her açıdan değişik perspektife sahiptir.

 

 

 

 

 

 

 

Türk mimarlık tarihimizin en büyük külliyesini Sinan, Cihan Padişahı Kanuni Sultan Süleyman için tasarlamıştır. (1550-1557)‏

 

 

 

İstanbul caddelerinin genişliği, evlerin  yapımı ve lağımların bağlanmasıyla uğraştı. Sokakların darlığı sebebiyle ortaya çıkan yangın tehlikesine dikkat çekip bu hususta ferman yayınlattı. Günümüzde bile bir problem olan İstanbul’un kaldırımlarıyla bizzat ilgilenmesi çok ilgi çekicidir. Eserlerinin bir kısmı İstanbul’dadır. 1588’de İstanbul’da vefat eden Mimar Sinan, Süleymaniye Camii’nin yanında kendi yaptığı sade türbeye gömüldü.

«  Giçdi bu demde cihandan pir-i mimaran Sinan » (Türbesindeki dua penceresinden)

 

 

 

 

 

1588 yılında vefat eden Mimar Sinan’ın Türbesi Süleymaniye Camii’ninHaliç duvarının önünde, beyaz taşlı sade bir türbedir.

 

 

 

Kadim medeniyetimizin ihtişamını gözler önüne seren eserleriyle mimarlıkta çığır açan #MimarSinan ‘ı vefatının 432. yıldönümünde rahmetle anıyor; geleceğe özgün eserler bırakma gayesiyle değer üreten tüm mimarların #MimarlarGünü ’nü kutluyorum.

 

BİR YORUM YAZIN

ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.

2019-2023 biŞantiye | Tüm hakları saklıdır.